Sosyal Medya

Makale

Prof. Dr. Mehmet Görmez’e Gönderilemeyen Mektuptan Kubbede Bir Hoş Sâda Olabilmek Çıtasına Uzanan Süreç

Hız çağında gündemin hızla deÄŸiÅŸtiÄŸi bir coÄŸrafyada yaÅŸamak daha fazla yoruyor sanki ülke insanını. Mesela çok deÄŸil iki ay önce Türkiye gündemini meÅŸgul eden Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in vedası güncelliÄŸini yitirdi artık. Bundan sonra verilen haberlerde geçtiÄŸimiz günlerde göreve atanan Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali ErbaÅŸ’ın Kur’an Kursları’nın yeni eÄŸitim-öğretim yılı açılışına dair verdiÄŸi mesajı ve nasipte ne varsa yapılacak çalışmalara dair açıklamaları duyacağız. BaÅŸlangıcı da sonu da hayr olsun.

Haberin etiği, estetiği, nedeni, niçini, öznesi ne kadar mühim bir detaysa güncelliği de bir o kadar önemli. Yine güncele dair haber geçerken önceyi hatırlatmakta ayrı bir detay. Maksadım bu sütunda habercilik dersi vermek değil. Sadece kısa bir özet geçmek istedim girişte. Yazının devamında önemine binaen yine bazı özetler geçmek durumunda kalacağım.

GeçtiÄŸimiz günlerde yaptığı veda konuÅŸması ile yüreklerde iz bırakan bir isim oldu Prof. Dr. Mehmet Görmez hoca. Ehliyet, liyâkat, sadakât, tevazu ve tebessümün vücut bulmuÅŸ hali olan Görmez hocanın Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nı üstlenmesi bu ülkenin başına gelen en iyi ÅŸey olmuÅŸtu. O, kendi ifadesiyle din gönüllüsüydü. Hem millete hem de ümmete sevdirdi kendisini. Sabah namazı buluÅŸmaları ile gençlerin gönlünde taht kurdu. Camilerde minikleri üzenlere yaptığı ‘çocuklara kızacaksanız namazınızı evinizde kılın’ açıklaması tam da Görmez dededen beklenen cinstendi.

Ä°lk kez bir Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’nı gerçekten sevdim. Ä°lk kez böylesine nezih, mütevazı, mütebessim, vakur bir duruÅŸla karşılaÅŸtım. Bir kutlu doÄŸum basın lansmanında Malta Köşkü’ndeki toplantıda habercilerin kahvaltısının bittiÄŸinden emin olmadan konuÅŸmasına baÅŸlamaması ve uÄŸurlarken her birimize tek tek lale takdim etmesi hafızamda hoÅŸ bir hatıra olarak kayıtlı kaldı. Yine aynı toplantıda söz alıp soru sorarken öylesine kolay cümleler kurabilmem de onun duruÅŸundan ötürüydü.

Åžimdi sonbahar mevsiminin kendisini hissettirmeye baÅŸladığı ÅŸu günlerin Türkiye’sinde Temmuz sıcaklarına dönüp Görmez, görev deÄŸiÅŸikliÄŸi mi istedi yoksa erken emeklilik mi söz konusu ÅŸeklinde baÅŸlayan polemiklerin bir kıymeti yok artık. Fakat önemine binaen Görmez’in Ramazan ayında TRT 1’de yayınlanan Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nı eleÅŸtirmesiyle baÅŸlayan bir süreç vardı ki deÄŸinmeden geçmek istemiyorum. Söz konusu süreçte haklı ve yerinde bir çıkış yapan Prof. Görmez: “Kuran ses yarışmalarının güftesi olarak kullanılacak bir kitap deÄŸildir. Bir hayat kitabıdır. Hem de en müstakim yola, en saÄŸlam yola sizi götürmek için nazil olmuÅŸ bir kitaptır" demiÅŸ ve olanlar olmuÅŸtu. Yarışmanın finaline katılan Ak Parti Genel BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, kazananlara ödül takdiminden sonra yaptığı açıklamada “Birileri kendilerine göre eleÅŸtiriler getirmiÅŸ olabilir. Kulak asmaya gerek yok. Biz ne yaptığımıza bakacağız. Bu yarışmanın içinde neler var buna bakacağız. Hele hele bu Kur’an-ı Kerim’in okunması olduktan sonra akan sular durur” ÅŸeklinde konuÅŸmuÅŸtu. Bu bir kırılma noktası mıydı deÄŸilse öncesi var mıydı diye kafa yormanın ehemmiyeti yok artık. Asıl mühim nokta Görmez’in veda konuÅŸmasında iÅŸaret ettiÄŸiDiyanet’in siyasetin etki alanından çıkarılarak özerk bir kuruluÅŸ haline getirilip getirilemeyeceÄŸi mevzusu.

Görev süresi boyunca hurafelerle nasıl mücadele ettiÄŸi hepimizin malumu. olan bu güzide insan son noktasını örgütlü din istismarının aÅŸamalarını detaylı bir ÅŸekilde anlattığı Fetö Raporu ile koymuÅŸtu. Ezber bozan açıklamaları ile dikkat çeken Görmez’in attığı tohumlar sünnetullah gereÄŸi zaman içerisinde yeÅŸerecektir biiznillah. Göreve geliÅŸi asil olan Mehmet Görmez Hoca, vedasını ‘Rabbim, sonradan gelecekler içinde hayırla anılmayı nasip eyle’ duasıyla tamamladı ve ‘bakî kalacak olan sâlih amellerdir’ diyerek gidiÅŸini de vakur kıldıGiderken hüznü bol hoÅŸ bir sâda bıraktı içimizde.

Sadede gelecek olursak bu kadar uzun hatırlatmanın odak ismi olan Görmez hocanın baÅŸkanlığı esnasında kaleme almayı düşündüğüm bir mektup vardı. Umre izlenimlerim dahil yaÅŸadığım ÅŸehirde ÅŸahit olduÄŸum belli görevlerdeki Diyanet personelinden bazılarında görülen temsiliyet sıkıntısını dile getirmek istemiÅŸtim. “Sizin baÅŸkanı olduÄŸunuz bir kurumda ÅŸu ÅŸu durumlar olmasa keÅŸke” kabilinden bir serzeniÅŸi içeriyordu mektubum. Fakat bir türlü nasip olmadı iletmek. Bir süredir bir vesile ile takipte olduÄŸum Fahri Kur’an Kursu ÖğreticiliÄŸi mevzusu kapsamında o mektuba ilave olacak epey satır birikince bu köşeden ses vereyim istedim.

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali ErbaÅŸ’a sesim ulaÅŸmaz lakin belki gün olur bir yerlerde devam eden bazı aksak noktalar düzelir derdindeyim. Ve umarım halen fahri görevde bulunanlara da tercüman olurum acizane.

  • Her ÅŸeyden önce liyakat temelli ölçü tüm ülke çapında esas olmalı.

  • Uzak mesafelere raÄŸmen görevlerini yerine getirmeye çalışan fahri öğreticilerin maddi manevi tüm hakları insani düzlemde gözetilmeli.

  • Sonradan sürpriz bir ÅŸekilde öğrenilen sigorta borçlandırmasına giden sürecin önü kapatılmalı. Sigortası düzgün ödenmeli, makul bir ücreti olmalı hasılı fahri öğretici hiçbir ÅŸekilde maÄŸdur edilmemeli.

  • Umre ya da hac ibadeti için görevlendirilen personel hususunda daha titiz davranılmalı.

Listeyi uzatmak mümkün fakat her il ve ilçedeki müftülükler, bulundukları muhitin ilk akla gelecek başvuru adresleri olduğu gün gök kubbeye hoş sadalar yükselecektir vesselam.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.